Fotoğraf: Levis HINE
Yazı: Özgür ATAK
Amerikalı fotoğrafçı Lewis Wickes Hine. Kamerasını sosyal reformların bir aracı olarak gören ve bu uğurda kullanan Hine, birçok belgesel çalışma yürütmüştü. Amerika’da metal işçilerinin, çocuk işçilerin, göçmenlerin fotoğraflarını çekiyordu. Kızıl Haç binalarında çalışarak Birinci Dünya Savaşı’nın izlerini süren fotoğrafçının her bir karesi aslında “çalışan portreleriydi”.
Başlarda hiçbir sanatsal ve teknik tecrübesi yoktu fakat Ethical Culture School’daki eğitimi sırasında Frank Manny sayesinde kendini geliştirdi. Gelişimindeki en önemli adım 20. yy’ın başında çocuk işçiler için yaptığı çalışmalardı. Bir mobilya fabrikasında tanık olduğu olaylar çok çarpıcıydı. Zaten sadece dört dolar için günde on üç saat, haftada altı gün çalışmak zorunda bırakılan çocukların olduğu bir mekân yeterince etkileyiciydi. Hine fotoğraf çekmek için girdiği yerlerde son derece ustalıklı kullandığı vücut diliyle birçok engeli aşıyordu. Bu yüzden ne göçmen işçiler arasında ne de diğerlerinde zorlandı. Göçmenlerin Amerika’ya ayak bastıkları ilk yer olan Ellis Adası en değerli üretimlerini gerçekleştirdiği yerdi.
1914’de çocuk işçiler bülteninde yazdığı şu sözler ilginç: “Yıllardır çocuk işçileri ve onların çalıştıkları yerleri takip ediyorum. Texas’taki Maine fabrikası bunlardan biri. Trajik hikâyelerini, sıkıntı dolu hayatlarını ve nafile mücadelelerini gördüm. Keşke size tanık olduklarımın hepsini aktarabilseydim.” Ama biliyoruz ki o bundan fazlasını yaptı.
Hine’nın çalışmaları tehlikelerle doluydu. Bir keresinde yediği dayak nedeniyle ölümün kıyısından döndü. Fabrikaya girmek çoğu zaman problemliydi. O zamanın büyük makineleri dikkate alındığında işi hiç de kolay değildi. Ethical Culture School’dan öğrendikleriyle kılık değiştirip, postacı, yangın denetçisi, İncil satıcısı gibi rollerle fabrikaya girip gizli gizli fotoğraf çekmeye çalışıyordu. Bu ünlü ve “çok işe yarayan” fotoğrafını ise fabrikayı ve makineleri sigortalamak için geldiğini söyleyerek çekmişti. Böyle aleni çalışamadığı zamanlar ise paltosunun içine sakladığı makinesini düğme deliklerinden birine denk getirerek çekiyordu. Bu süreçte hazırladığı belgesel sayesinde çocukların çalışma şartları iyileştirilmiş ve hatta bazı eyaletlerde ve iş kollarında çalışmaları yasaklanmıştı. O tarihten itibaren fotoğraf, birçok başka fotoğrafçı tarafından da yanlışlıklara karşı bir silah olarak kullanılmaya başlandı.